Varis Tedavisinde Neden Ameliyatsız Yöntemlere Gerek Duyulmuştur?

Varis Tedavisinde Neden Ameliyatsız Yöntemlere Gerek Duyulmuştur?

Varis tedavisinde ameliyatsız yöntemlerin tercih edilmesinin birçok sebebi bulunmaktadır. Öncelikle, bu yöntemler minimal invazivdir; bu da geleneksel cerrahi müdahalelerin gerektirdiği büyük kesiler ve uzun iyileşme süreçlerinden kaçınmayı sağlar. Hastalar, ameliyatsız tedavi sonrasında daha az ağrı ve komplikasyon riski ile karşılaşarak, günlük aktivitelerine hızlı bir şekilde dönebilirler.

Ayrıca, ameliyatsız yöntemlerin komplikasyon riski düşük olduğundan, enfeksiyon ve derin ven trombozu gibi sorunlar daha az görülmektedir. Bu, özellikle yaşlı veya sağlık durumu riskli olan hastalar için önemli bir avantaj sunar. Estetik sonuçlar da ameliyatsız tedavilerin bir diğer artısıdır; çünkü bu yöntemler genellikle daha az iz bırakır.

Teknolojik gelişmeler, lazer, radyofrekans ve skleroterapi gibi tedavi yöntemlerini daha etkili ve güvenli hale getirerek hastalar için daha fazla seçenek sunmaktadır. Son olarak, hastaların cerrahi müdahalelerden kaçınma eğilimleri ve daha az invaziv yöntemleri tercih etmeleri, ameliyatsız tedavi yöntemlerinin popülaritesini artırmıştır.

Ameliyatsız Varis Tedavi Yöntemleri

Son yıllarda, klasik varis ameliyatlarına alternatif olarak, 2003 yılında geliştirilen yüzeysel toplardamarların ısı enerjisi ile kapatılmasına dayanan tedavi yöntemleri yaygınlaşmıştır. Bu yöntemler arasında damar içi lazer ve radyofrekans teknikleri öne çıkmakta ve işlemler cilt kesilmeden, iğne deliğinden gerçekleştirilerek “ameliyatsız varis tedavisi” olarak adlandırılmaktadır. Damar içi lazer ve radyofrekans, cerrahi işlemler kadar etkili olmalarının yanı sıra birçok avantaj sunmaktadır.

Ameliyatsız Varis Tedavisinin Klasik Varis Ameliyatına Üstünlükleri:

  • Lokal Anestezi ile Uygulama: İşlem, yalnızca tedavi edilecek bacak bölgesinin uyuşturulmasıyla gerçekleştirilir. Bu sayede hastalar daha az rahatsızlık hisseder.
  • Enfeksiyon Riski Yok: Cerrahi kesilerin olmaması, yara yeri enfeksiyonu riskini ortadan kaldırır.
  • İz Bırakmama: Cilt kesilmediği için işlem sonrasında iz kalmaz.
  • Hızlı Taburcu Olma: Hastalar işlem sonrası hemen yürüyebilir ve genellikle birkaç saat içinde taburcu edilir.
  • Yüksek Konfor: İşlem sonrası hasta konforu oldukça iyidir ve komplikasyon riski düşüktür.
  • Kısa İyileşme Süresi: Günlük aktivitelere ve işe dönüş süresi, klasik cerrahi yöntemlere göre çok daha kısadır.

Bu nedenlerle, ameliyatsız varis tedavileri, geleneksel varis ameliyatlarının yerini büyük ölçüde almıştır. 2014 yılında ısı enerjisi kullanılmayan bir diğer yöntem olan tıbbi yapıştırıcı yöntemi de uygulanmaya başlanmıştır. Bu yöntemde, sıvı formdaki özel bir tıbbi yapıştırıcı, ince bir plastik boru (kateter) aracılığıyla damara enjekte edilir. Yapıştırıcı, kanla temas ettikten sadece birkaç saniye içinde sertleşerek damarın kalıcı olarak kapanmasını sağlar. Isı enerjisi kullanılmadığı için bu yöntemde hasta konforu lazer ve radyofrekans yöntemlerine göre daha yüksektir.

Bir diğer popüler ameliyatsız tedavi seçeneği ise skleroterapidir. Skleroterapi, damar kapatıcı özellik taşıyan bir ilaç kullanılarak, doğrudan damara enjekte edilmesiyle uygulanır. Bu yöntem, ince kılcal ve orta boy varislerin tedavisinde sıkça tercih edilen, düşük riskli bir seçenektir.

Ameliyatsız Varis Tedavisi Fiyatlarının Belirlenmesi

Ameliyatsız varis tedavisi fiyatları, çeşitli faktörlere bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Bu faktörler arasında tedavi yöntemi, hastalığın derecesi, hastanın sağlık güvencesi ve varisin çift bacakta olup olmaması yer almaktadır. Ayrıca, tedavinin gerçekleştirileceği merkezin özellikleri ve kullanılan teknolojiler de fiyatları etkileyen unsurlardandır.

Whatsapp Hemen Ara